Kategori, İngilizce, Türkçe. Yaygın Kullanım. 1, Yaygın Kullanım, grin f. sırıtmak. The old man grinned at the little boy. Yaşlı adam küçük çocuğa sırıttı. Grin and bear it · Grin from ear to ear · Bfg (big fat grin) · Gbg (great big grin)

grin teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı · sırıtma sırıtış · (fiil) sırıtmak · acı veya öfke ile dişlerini sıkmak · dişlerini göstererek gülmek · Sabırla ...

İngilizcede grin'ın anlamı a wide smile: I assumed things had gone well for him because he had a big grin on his face. That child's got such a cheeky grin.

grins teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı. İlgili Terimler. grin · sırıtmak. Tom sırıtmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help grinning.

Grin (v) ingilizce örnek cümle ... The children grinned with pleasure when I gave them the candy. Çocuklar onlara şeker verdiğimde zevkle sırıttı. He was grinning ...

GRIN çevir: sırıtmak, ağzı kulaklarına varmak, gülümsemek, sırıtmak, sırıtma, sırıtış. Daha fazlasını öğrenmek için bkz. Cambridge İngilizce-Türkçe Sözlük.

"grin" metninin Türkçe çevirisi · sırıtış · gülümseme · gülüyor · Grin · sırıtarak. sırıtmayı. gülerek. Daha Fazla [..

Ingilizce-Türkçe Çeviri · (ağzı kulaklarına vararak) gülümsemek, sırıtmak (memnuniyet, haz vb. ifadesi olarak). They grinned DEVAMINI OKU · ağzı kulaklarına varma ...

Kategori, İngilizce, Türkçe. Genel. 1, Genel, grin and bear it f. katlanmak. 2, Genel, grin and bear it f. ağız kokusu çekmek. 3, Genel, grin and bear it f.